Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu
Yapay Zeka Devrimi Daha Yeni Başlıyor
Yapay zeka teknoloji devriminde yaşanan inanılmaz ilerlemeler akıllı telefon aplikasyonlarından, akıllı otonom araçlar otomobil, tren, gemi vb ulaştırma-taşıma-lojistik sektörü, tüketicileri etkilemek, memnun etmek, tüketici kalbini ve güvenini kazanmak, tüketim davranışlarını yönlendirmek gibi dijital pazarlamada-satışta kullanılan akıllı uygulamalara, akıllı tarımda karşılaştığımız üretken yapay zeka teknolojileri, fintek ile birlikte özellikle bankacılık iş kolu ve genel anlamda servis sektörü gibi bir çok alanda önemli dönüşüme neden olmuştur.
İletişim ve yaratıcı sektörlerde yeni bir yapay zeka devrimi olan ChatGPT, GitHub Copilot, Stable Diffusion gibi üretken yapay zeka uygulamaları, geniş kullanım alanları ve olağanüstü yaratıcı becerileri ile insanları bir anda büyüledi ve etkisi altına aldı. Söz konusu bu üretken yapay zeka uygulamaları verilerin tedariki, analizi ve yeniden düzenlenmesi ve özellikle sınıflandırılması gibi görevleri gerçekleştirmenin ötesinde tüketicilerin kendilerinin üretmesi, kendilerine güvenmeleri, potensiyel becerini keşfetme noktasında katkı yapma suretiyle insanları metin yazma, müzik besteleme ve dijital sanat yaratma gibi konularda en azından denemeleri için cesaretlendirmiştir. Bu bağlamda, üretken yapay zeka uygulamaları ş dünyası ve endüstrinin sınırlarının ötesinde toplum ve toplumun hayallerini gerçekleştirme üzerindeki etkisi önümüzdeki yıllarda hiç kuşkusuz bambaşka bir evreye geçecektir.
Üretken yapay zeka teknolojileri ChatGPT, OpenAI, GPT-4, Claude 2022-2023 yıllarının büyük teknoloji devrimleri olarak kayda geçti. Bu teknoloji devrimleri insan beynine bağlı milyarlarca nörondan ilham alan geniş yapay sinir ağlarını içermektedir. Temel modeller, sinir ağlarındaki birçok derin katmanı ifade eden bir terim olan derin öğrenmenin bir parçasıdır. Derin öğrenme, yapay zekadaki son gelişmelerin çoğunun kaynağıdır yani derin öğrenme tabanlı gelişen bir evrimdir. Yeni geliştirilen derin öğrenme modelleri eskilerinden farklı olarak, son derece büyük ve çeşitli yapılandırılmamış veri kümelerini işleyebiliyor ve birden fazla görevi gerçekleştirebiliyor. Yeni gelişmiş Derin öğrenme yöntemleri ile; Görüntüler, video, ses ve bilgisayarlarda mevcut olan temel modeller büyük ölçüde geliştirdi.
Esas itibariyle, insanlık üretken yapay zekanın gücünü, erişimini ve yeteneklerini anlamanın henüz çok başında. Üretken verimli yapay zekanın satış, pazarlama, müşteri operasyonları üzerine performansı artırma noktasında trilyonlarca dolarlık değer yarattığını özellikle bankacılık, ileri teknoloji, tıp ve yaşam bilimleri alanlarında görmekteyiz. Üretken yapay zekanın maliyet yönetimi ve verimlilik artışı üzerindeki etkisi önümüzdeki yıllarda daha da belirgin hale gelecektir, yeni dünya düzeni sermaye biriktirme dolayısıyla rekabet gücü yakalama noktasında yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan firmalara trilyonlarca dolar değer katması kaçınılmaz bir gerçektir.
Üretken yapay zeka kullanımı müşteri operasyonları, pazarlama ve satış (özellikle perakende-paketleme-lojistik), yazılım mühendisliği ve Ar-Ge çalışmalarında yoğunlaşıyor. Verimli-üretken yapay zekanın müşterilerle etkileşimini destekleme, pazarlama ve satış için yaratıcı içerik oluşturmanın yanı sıra bilgisayar kodu taslağı hazırlama yeteneği de ön plana çıkıyor.
Üretken yapay zeka çok yakın bir gelecekte tüm endüstri sektörlerini hakimiyeti altına alacaktır. Üretken-verimli yapay zeka mevcut iş modellerinin anatomisini değiştirme, şirketteki insan kaynağının bireysel etkinliklerini otomasyona-dijitale geçirerek bireysel çalışanların yeteneklerini artırma gücüne sahiptir. Üretken yapay zeka ve türevi diğer teknolojiler, bugün çalışanların zamanının %60 ila 70'ini verimsiz iş faaliyetlerini elimine edecek otomatikleştirme-dijitalleştirme potansiyeline sahiptir. Teknolojik ilerlemenin otomasyon potansiyelindeki artışları göz önüne alındığında, iş gücü piyasalarının ve mevcut iş gücünün yetkinlik veya yetenek düzeyindeki dönüşümünün hızının da aynı oranda artması beklenmektedir.
Üretken yapay zeka, ekonomi genelinde işgücü verimliliğini önemli ölçüde artıracaktır, ancak söz konusu yapay zeka tabanlı dijital dönüşüm çalışanların mevcut yeteneklerini geliştirici yeniden yetenek kazandırıcı eğitim yatırımlarını da beraberinde getirecektir. Söz konusu dijital dönüşüm şirketlerde dijital insan kaynağı yönetimine geçişi zorunlu hale getirecektir. Bu durumda, çalışanlar yeni beceriler öğrenme konusunda desteğe ihtiyacı olacak ve bazıları meslek değiştirmek zorunda kalacaktır. Şirketlerde dijital insan kaynağına dolayısıyla yeni yetkinlik ve yetenek düzeylerine geçişler ve diğer riskler iyi yönetilebilirse, üretken yapay zeka sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya önemli ölçüde katkıda bulunabilir ve daha kapsayıcı bir dünyayı destekleme genel olarak topluma değer sağlama potansiyelini ortaya koyabilir.