TSE Yapı Malzemeleri Sektörü Müdürü Osman Özdemir, TSE belgesinin, ürünle ilgili bir uygunsuzluk bildirildiğinde, kendilerinin takipçisi olacakları anlamı taşıdığını söyledi.

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan ise, belgeden ziyade kalite anlayışının sağlayacağı değerlerin ve faydaların dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti. Pakpen A.Ş. Ar-Ge Müdürü Serhat Çiftçi ise, kalite belgelerinin, Pakpen’in global bir marka olma yolundaki hedefine yaklaşmasına aracılık ettiğini vurguladı.

Pakpen AŞ’nin hem yapı sektörü ve yerel yönetimler hem de bayileri ile buluştuğu kurumsal dergisi Pakpen Haber’in 30. sayısında dosya konusu ‘yapı sektöründe kalite’ oldu.Kalite belgelerinin sektöre ve firmalara sağladığı katma değerin irdelendiği dosya konusu için görüşlerini bildiren TSE Yapı Malzemeleri Sektörü Müdürü Osman Özdemir, TSE tarafından verilen belgelerin, üretici firmaların standartlara uygun üretim yaparken, kalite kontrol faaliyetlerini de yerine getirdiği anlamını taşıdığını aktardı. Özdemir, kalitesi TSE güvencesinde olan ürünlerin gönül rahatlığıyla satın alınabileceğini, bir ürünün TSE belgeli olmasının, o ürünle ilgili bir uygunsuzluk bildirildiğinde TSE olarak bunun takipçisi olacakları anlamını taşıdığını söyledi.
Yapı sektörüne yönelik olarak verdikleri belgelerden de bahseden Özdemir, bunları, TSE Belgesi, TSE K Belgesi, G işareti, Teknik Onay, TSE Yıldız/Çift Yıldız Belgesi, E1 Belgesi, E0 Belgesi, Güvenli-Yeşil Bina Belgesi olarak sıraladı. Kalite belgelerinin firmalara bir takım avantajlar sağladığına da dikkat çeken Özdemir, şöyle konuştu: “Sektörde öncü kuruluşların yönetim sistem belgelerini alması, ürün belgelendirme incelemeleri sırasında gerçekleştirilen dokümantasyon kontrollerinde firmalara kolaylık sağlıyor. Çünkü yönetim sistem belgelerinde TSE’yi tercih eden firmalarda kalite anlayışı yerleşiyor ve bu konudaki algı artıyor. Bu da üretilen ürünlere yansıyor.” Kimi zaman belge iptali yapabildiklerine de değinen Özdemir, “Kalite kontrol faaliyetlerinde zafiyet olması, kayıtların tatmin edici olmaması ve üründe bir uygunsuzluk çıkması durumunda belgeler askıya alınabiliyor, sonrasında da iptal ediliyor” dedi.

“Belgeden ziyade bu anlayışın sağlayacağı fayda önemli”
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan ise, sektörde kalite belgeleri ile ilgili olarak “Belgeden ziyade kalite anlayışının sağlayacağı değerlerin ve faydaların dikkate alınması gerekiyor” dedi. Erdoğan, İZODER olarak, üyeler arasında oluşabilecek haksız rekabet risklerinin asgariye indirilmesi, üyelerin güncel ve gelecekte yürürlüğe girecek teknik mevzuatla ilgili bilgilendirilerek yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerine destek olunması, beyan değerlerinin sürekli olarak tutarlı, güvenilir olmasını temin ederek tüketicinin ve sektörün korunmasına katkı sağlanması amacıyla, İZODER Kalite Onay Sertifikası (İKOS) belgesi verdiklerini aktardı. Yalıtım sektöründe kalite altyapısının geliştirilmesi projesinin bir çıktısı olan İKOS belgesi ve sertifikalandırma çalışmalarıyla Erdoğan, kamu ve kamuoyu nezdinde haksız rekabet uygulayan firmalar karşısında, İZODER üyelerinin önemli bir avantaj elde etmesinin beklendiğini de söyledi.
305/2011/AB sayılı Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin yeni yaklaşımında, ürün performansının öne çıkarıldığını da vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: ”Yeni mevzuatla artık standarda uygun üretim yapılması yeterli olmuyor, ürünün performansının değişmezliği öne çıkıyor. İKOS çalışmaları kapsamında genel olarak yeni yaklaşım esas alınarak, ürünlerin mevcut yasa ve standartlara uygunluğu, performans beyanları esas alınarak değerlendiriliyor.”

“Belgelerimiz global marka hedefimize yaklaştırıyor”
Pakpen A.Ş. Kalite Müdürü Serap Gökmen ise, Pakpen ürünlerinin başta Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere, Avrupa’dan Afrika’ya kadar birçok ülkeye ihraç edildiğini kaydetti. Gökmen, “Farklı ülkelere ürün satabilmemiz için, öncelikle o bölgeye ait yerel standartları ve yönetmelikleri yakından takip ediyoruz” diye konuştu. Pakpen’in ürün geliştirme ve belgelendirme çalışmalarının aralıksız sürdüğünü vurgulayan Gökmen, “Devam eden yeni ürün geliştirme ve belgelendirme faaliyetleri, Pakpen’in sektörde emin adımlarla ilerlemesini, uluslararası pazarlarda söz sahibi olmasını ve ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmasını sağlıyor” ifadesini kullandı. Pakpen A.Ş. Ar-Ge Müdürü Serhat Çiftçi ise, Pakpen’in gönüllü olarak başvurduğu ve aldığı ürün ve hizmet sertifikalarının, şirketin sektördeki konumunu güçlendirdiğini, özellikle yurtdışındaki belgelendirme kuruluşlarından alınan sertifikaların ihracat potansiyelini önemli ölçüde artırdığını vurguladı. Çiftçi, “Halihazırda sahip olduğumuz kalite belgeleri, sektörde en çok bilinen ve büyük firmaların prestij anlamında tercih ettiği belgeler. Tüm bu kalite belgeleri, Pakpen’in global bir marka olma yolundaki hedefine yaklaşmasına ve sektördeki kalite algısının yükselmesine aracılık ediyor” dedi.

Haberin Kaynağı : Communication Partner

15.10.2014