Yenilenebilir Enerji Körfez Ülkelerinin Geleceğine de Damgasını Vuracak
Frost & Sullivan'ın araştırmasına göre yenilenebilir enerji, 2020 yılında Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin ekonomilerine de önemli katkılarda bulunacak
2013 Gelecek Dünya Enerji Zirvesi'nin sektör destekçilerinden Frost & Sullivan, yenilenebilir enerjinin, dünya petrolü ve doğalgaz rezervlerinin önemli bir bölümünü barındıran Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin yakın geleceği bakımından da büyük bir önemi olacağına vurgu yapıyor.
Frost & Sullivan uzmanlarına göre enerji sorununa çözüm bulmak amacıyla dünya ülkeleri yenilenebilir enerjiye doğru yol aldıkça, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler de ekonomik krize ve Arap Baharı kapsamında yaşanan toplumsal değişime karşılık gelecek şekilde ekonomik programlarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor ve yapısal bir dönüşüme doğru evriliyorlar. Bu bağlamda 2013 Gelecek Dünya Enerji Zirvesi sektör destekçilerinden Frost & Sullivan'ın hazırladığı Yeşilin Geleceği başlıklı bültende yakın geleceğe dair önemli gelişmelere yer veriliyor. Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki yenilenebilir enerji ve akıllı şebeke potansiyeline odaklanan çalışma, bölgedeki yenilenebilir enerjinin ve akıllı şebekelerin gelişimini destekleyebilir nitelikte bir ortamın oluşturulmasına ilişkin ihtiyacı da vurguluyor.
Enerji talebi 2020'de ikiye katlanacak
Frost & Sullivan, enerjiye olan talebin 2020 yılında ikiye katlanarak 215 Gigawatt'a ulaşmasını öngörüyor. Her ne kadar Körfez İşbirliği Konseyi dünyanın kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin yüzde 22.5'ine, petrol rezervlerinin ise yüzde 35'ine sahip olsa da, söz konusu konvansiyonel yakıt kaynaklarının önümüzdeki yıllarda artacak olan enerji ihtiyacının hızına yetişebilmesi beklenmiyor. Dolayısıyla Körfez İşbirliği Konseyi, artan taleple başa çıkabilmek için karma enerjiyi yeniden gözden geçirerek, yenilenebilir enerjiyi önemli bir katkı olarak devreye almayı hedefliyor. Yenilenebilir enerjinin benimsenmesi yönünde duyurulan mevcut planlara göre Körfez İşbirliği Konseyi için 2020'ye kadar 25GW oranında bir potansiyel görülüyor.
Yenilenebilir enerjilere geçişin Körfez İşbirliği Konseyi açısından birçok avantajı beraberinde getirmesi bekleniyor. Frost & Sullivan uzmanlarına göre endüstriyel gelişimden bağımsız olarak yenilenebilir enerji, bu sektörde faaliyet gösteren deneyimli personelin işini kolaylaştırarak Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki işsizlik oranını da azaltacak. Diğer yandan, içinde bulunduğumuz dönemde Körfez İşbirliği Konseyi pahalı petrol ve benzini, enerji elde etmek için yüksek oranda sübvanse edilen oranlarla kullanıyor. Yenilenebilir enerji bu yakıtların potansiyel olarak piyasa fiyatlarıyla ihraç edilmesine yardımcı olarak Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerine bir başka fırsat da sağlamış olacak.
Konvansiyonel kaynaklar yetersiz
Konvansiyonel enerji kaynaklarından uzaklaşmanın önemini vurgulayan Frost & Sullivan Enerji ve Elektrik Sistemleri Başkanı Abhay Bhargava şu görüşü ileri sürüyor: Sadece petrol, benzin veya dizelin kullanılması, aşırı taleplerden kaynaklanan yükle başa çıkmanın bir yolu olsa da, enerji taleplerini karşılamada kalıcı bir çözüm değil. Nükleer enerji dikkate değer bir seçenek olarak düşünülse bile içinde bulunduğumuz on yılda uygulanabilir görülmüyor. Ancak nükleer enerji kaynaklarını başarılı bir şekilde kullanan BAE buna bir istisna. Arz talep açığı ve bir kaynak olarak güneş ışığının Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki bolluğu, güneş enerjisinin artan ihtiyaçları karşılamada verimli bir enerji kaynağı olarak dikkate alınmasını sağlıyor. Körfez İşbirliği Konseyi yönetimleri, aşırı talebi karşılayabilmek amacıyla eskiyen enerji altyapısının yenilenmesi ve yeni çeşitlendirme planlarının desteklenmesine yönelik olarak yeni projeler önermekteler.
Yenilenebilir enerjide hızlı artış
Global karma enerjinin çeşitli yenilenebilir teknolojiler için tahmin edilen yüksek artışla birlikte değiştirilmesi planlanıyor. Frost & Sullivan, 2010-2020 yılları arasındaki dönemde rüzgar enerjisinin bileşik yıllık büyüme oranının yüzde 16 ila 20, fotovoltaik güneş (FG) bazlı üretimin bileşik yıllık büyüme oranının yüzde 25 ve konsantre güneş enerjisinin de bileşik yıllık büyüme oranının yaklaşık yüzde 40 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Söz konusu artışa ilişkin bazı kilit faktörlere, yenilenebilir enerjilerin ülkeler tarafından büyük ölçüde teşvik edilmesi, yenilenebilir projelerin artan karlılık oranı ve teknolojide verimliliği artırarak maliyetleri azaltan gelişmeler de dahil ediliyor.
Frost & Sullivan'a göre Körfez İşbirliği Konseyi'nin yenilenebilir enerjinin benimsenmesine doğru hızlı adımlarla ilerlemesinin yanı sıra, özel ve odaklı bir yaklaşım büyümeyi daha da arttırır nitelikte bir zemin hazırlayabilir. Kesintililik, yenilenebilir kaynakların baz yük enerji üretiminin rolünü üstlenmesini engelleyebilir nitelikte önemli bir konu olarak değerlendiriliyor. Körfez İşbirliği Konseyi, halen eksik olan bölge bazlı Ar-Ge'ye ihtiyaç duyuyor. Buna ek olarak sübvanse edilen hidrokarbonların sürekli kullanımı da ele alınması gereken en büyük sorun olarak görülüyor. Körfez İşbirliği Konseyi hükümetleri sübvanse elektrik ve hammaddeyi desteklerken, yenilenebilir enerji ise hızını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Altyapı desteklenmeli, geliştirilmeli
Frost & Sullivan'ın Körfez İşbirliği Konseyi'nde Yenilenebilir Enerji başlıklı son araştırmasına göre altyapının geliştirilerek desteklenmesi, yenilenebilir kaynaklar açısından en kritik öncelik konumunda bulunuyor. Ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi'nin sadece istenilen bileşenlerin bu ülkelerde imal edilmesini ve yerel tekliflere öncelik tanınmasını sağlamak üzere yerelleştirilmiş bir değer zincirini kurmaya yönelik çalışmalarda bulunması da önem taşıyor. İmalata ek olarak depolama sistemlerinin ve yerel açıdan önem arz eden Ar-Ge'nin kurulmasını sağlamak da önemli başlıklar arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Körfez İşbirliği Konseyi'nin politika ve beraberindeki kapsamı, yenilenebilir kaynakların yüksek oranda özelleştirilmesini sağlamak üzere yeniden değerlendirmesi de gerekiyor.
Frost & Sullivan, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, küresel olarak kişi başına düşen en yüksek enerji tüketimi ve emisyon istatistiklerine sahip olduğundan, nüfusun, yenilenebilir kaynaklar için tabandan başlayan bir destekle sonuçlanacak şekilde, temiz yakıtın muhafaza edilmesine ilişkin yararlar konusunda eğitilmesini öneriyor. Frost & Sullivan'a göre yenilenebilir kaynaklar iş fırsatlarının sunduğu yararlara ek olarak hidrokarbonların ihracat potansiyelinde artışı, artan sanayi gelişimini ve fosil yakıtlara bağımlılığın azalmasını da beraberinde getirerek Körfez İşbirliği Konseyi'nin hızlı kalkınma planlarının desteklenmesine yönelik başlıca istikrar unsurlarının da başında geliyor.
Frost Sullivan – Dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık gruplarından biri olan Frost & Sullivan; 1961 yılından beri 40 ülkede 2000’in üzerinde analisti ve danışmanı ile otomotiv, enerji, havacılık ve savunma, telekomünikasyon, sağlık, kimya ve daha birçok sektörde pazar liderlerinden yeni kurulanlara kadar çeşitli ölçeklerde 14.000 firma ve kuruluşa hizmet vermekte, müşterilerinin büyümelerini hızlandırmalarını, gelişme, yenilik ve liderlik alanlarında en yüksek düzeye ulaşmalarını sağlamaya yönelik çalışmaktadır.
Detaylı bilgi ve talepleriniz için hilal.cura@frost.com adresine başvurabilir, www.frost.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Haberin Kaynağı : Frost & Sullivan Türkiye
27.02.2013