YeÅŸil Altın’ Ne Üreticiyi ne Sanayici Güldürdü
İki yıldır üst üste don ve dolu zararı yaşanması hem sanayici hem de üreticiyi olumsuz etkiledi
‘YeÅŸil Altın’ ne üreticiyi ne sanayici güldürdü.
Şekerleme ve gıda sektörünün önemli hammaddesi olan antepfıstığında iki yıldır üst üste don ve dolu zararı yaşanması hem sanayiciyi, hem de üreticiyi etkiledi. Antepfıstığının kurtuluşu için ürün bazlı destek, kayıt altını teşvik etme, 10 ağaçtan birinin erkek olması, arazilerde toplulaştırma, damla sulama ve uygun gübre kullanımı isteniyor. Bugüne kadar hiçbir tarım desteği verilmeyen antepfıstığında, iki yıldır üst üste don ve dolu zararı yaşanması hem sanayiciyi hem de üreticiyi olumsuz etkiledi. Üretici yeterince ürün olmayınca, gübre ve ilaç parasını bile çıkarmakta zorlanırken, sanayici de maliyet artışı nedeniyle etkin olduğu pazarları kaybetme endişesini taşıyor. 1960'lı yıllarda yalnızca 5 bin ton üretilen antepfıstığında artık 130 bin ton civarında ürün alınıyor. Bu da ürünün baklava ve kuruyemiş sektörünün dışına çıkarak endüstrileşmesini sağladı. Artık antepfıstığı çikolata, şekerleme ve gıda sektöründe önemli bir hammadde. Ancak son iki yıldır yaşanan sıkıntılar bazı büyük markaların antepfıstıklı çeşitlerine alternatif aramasına neden oldu. Hem 'yok yılı'na denk gelmesi hem de dolu vurması nedeniyle 2013'te antepfıstığında son 10 yılın en düşük rekoltesi gerçekleşmişti. Antepfıstığının dalda kalan yüzde 10'u ancak toparlanmıştı. Bu sene yaşanan dolu felaketinin ardından dalda fıstığın sadece yüzde 40'ının kaldığı iddia ediliyor. Yaşanan sıkıntıların çözümü için Gaziantep Ticaret Borsası başkanlığında fıstık envanteri çıkarılması için harekete geçilirken, sanayiciler de Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği adı altında bir araya geldi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ise antepfıstığı fidanı desteği sağlayarak, üretimin artması için çalıştı.
Faruk Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü'nün öncülüğünde düzenlenen 'Fıstık Hasadı' kapsamında bir araya gelen kentin kanaat önderleri, antepfıstığının sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaştı.
Tiryakioğlu: Köy köy röntgen çekiyoruz
Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye'de 27 kentte antepfıstığı olduğunun bilgisini vererek, Antepfıstığının yüzde 80'i bizim borsamızda işlem görüyor. Antepfıstığı tarım ürünleri arasında hiçbir dönem destek alamamış dedi. Tiryakioğlu, 2013'te yaşanan büyük sıkıntının ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda bir toplantı yaptıklarını ve sıkıntılarını Bakan Mehdi Eker'e ilettiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: 2 ay önce de bir ortak akıl toplantısı düzenledik. Şimdi sorunların tespitini kolaylaştırabilmek için Bakanlıkla birlikte köy köy dolaşarak bir envanter çıkaracağız, fiilen başladık. Uydudan da verilerimizi destekleyeceğiz. Antepfıstığının röntgenini çekeceğiz. En büyük sıkıntımız üretim kayıt altında olmadığı için planlama yapamamak. Bunun için 'ürün bazlı destek' istiyoruz. Kayıtdışılığı önleyeceği istin destekten fazlası ülke ekonomisine gerid- döner. Tiryakioğlu, antepfıstığının standardının TSE tarafından oluşturulması için de çalıştıklarını söyledi.
Bartık: AB'de tescilini alacağız
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, antepfıstığının en büyük üreticilerinin sırasıyla İran, Amerika ve Türkiye olduğunu belirterek, Ancak Gaziantep'te üretilen ürünün dünyanın en iyi lezzetine sahip olduğu tüm otoriteler tarafından kabul ediliyor. Bunun için çalışma başlattık. Türkiye'de Antep Baklavası'nın ve antepfıstığının coğrafi tescili var. Baklavamız için AB'de de tescil alındı. Oda olarak antepfıstığının tescil alması için AB'ye başvuracağız dedi. Bartık, tüm tarım ürünlerinde Türkiye'nin söz sahibi olması için arazi toplulaştırması olmasının gerektiğinin de altını çizdi.
Eralp: Kayıtdışı engellenmeli
2013'te yaşanan sıkıntılar üzerine kurulan Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği'nin Başkanı İlhan Eralp da piyasada spekülatöre geçit vermemek için kayıtdışının önlenmesi gerektiğini söyledi. Eralp, şunları kaydetti:
Yıllardır birikmiş sorunların çözümü için bir araya geldik. Üreticileri kayıtiçine almak çok önemli. Bu da ancak ürün bazlı destekle gerçekleştirebilir. Biz geçen dönem ithalat istedik. Çünkü bu stokçuluk yaparak piyasayı speküle eden kişilere karşı kısa vadeli bir çözümdü. Yoksa herkesin kabul ettiği gibi en lezzetli ürün Gaziantep'te üretiliyor. Her zaman Türk fındığının kullanılmasından yanayız.
Yıldırım: Fiyat düştüğünde üreticiye sahip çıkılmalı
Antepfıstığı tedarikçisi Müslüm Yıldırım ise geçen yıl hem 'yok yılı' olduğu hem de don vurduğu için ürünün sadece daldan yüzde 10'unun toplanabildiğinin bilgisini vererek, Bu yıl ürünün yüzde 70'inin toplanabileceğini sanıyorduk. 30 Nisan'da don oldu. Şu anda dalda kalan yüzde 40 mahsulü toplayabileceğimizi düşünüyoruz. Yani üretici de fazla mal satamayacak. Onun da yüzü gülmeyecek. Ama 2012'de tarihi büyüklükte bir rekolte yaşadık ve 2011'de 60 lira olan baklavalarda kullanılan boziç fıstık 30 liraya kadar düştü. O dönemde kimse üreticinin de bir sıkıntısı var diye sahip çıkmadı. Fiyat düşük olduğunda da üreticiye sahip çıkılmalı. Bugün boziç 75 liradan işlem görüyor bilgilerini verdi.
Şahin: 5 ayrı baraj bitiriliyor
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise geçen sene yaşanan sıkıntının ardından antepfıstığının desteklenmesiyle ilgili eylem planı başlattıklarını belirterek, Bir taraftan da Nizip ve Doğanpınar bölgesinde 5 ayrı baraj aynı anda yapılıyor. Bunlar bitirilip sulama projeleri hayata geçirilince önemli bir mesafe alınacak diye konuştu.
'Üretimde ikinciliği ABD'ye kaptırdık'
Antepfıstığını hammadde olarak kullanan en önemli sektörlerden biri de tatlıcılık. Faruk Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü, antepfıstığında stokçuların karaborsa oluşturup fiyatları olağanüstü artırmalarını önlemek için geçtiğimiz yıl Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği'ni kurduklarını söyledi. Ancak bu mücadeleye devlet desteğinin şart olduğunu belirten Güllü şunları kaydetti:
Çok iyi bir dönemde antepfıstığı rekoltesi 200-250 bin ton civarında olmalı. 2013 rekoltesinin 20 bin-30 bin ton arası düşük bir şekilde olduğunu tahmin ediyoruz. 2014'ün rekoltesinin ise 100 bin ton olması öngörülüyor. Bu rekolte üzerinden karaborsacılık olmazsa fıstığın kilosu ekonomik olur. Ancak stokçuluk zihniyeti fiyatları kat kat artıyor. Bu da dev firmaların ürünlerinde kullandığı antepfıstığından kaçmasına neden oluyor. Sektörün ABD'deki gibi tam kayıt altına alınması gerek. Üretimde dünya birincisi İran. İkinciliği de ABD'ye kaptırdık. Antepfıstığının gelişimine kökünden darbe vuran karaborsa anlayışı sürdükçe fıstık bol ve ucuz olsa da, istikrarlı ve güvenilir bir kontrol sistemi olmazsa, tercih edilebilirliğimiz düşüyor.
Antepfıstığı için 6 talep
- Ürün bazlı destek uygulansın
- Kayıt içine girmek teşvik edilsin
- Her 10 ağaçtan biri erkek olsun
- Araziler toplulaştırılsın
- Damlama sulama kullanılsın
- Toprak analizi yapılarak gübre kullanılsın
Haberin Kaynağı : Sedefed
27.08.2014