Nilgün Yalım Eren
Rezonans Kanunu (8. Bölüm)
“Kalbimizle dünyayı değiştirebiliriz.”
Pierre Franckh (1953- )
Pierre Franckh, 1953 yılında Heilbronn, Almanya'da dünyaya gelmiştir. TV dizilerinde oyunculuk ve yönetmenlik yapmış, 1996’dan itibaren yazarlığa ağırlık vermiştir. 2004’te yayınlanan Glücksregeln für die Liebe (Aşk için iyi şanslar) adlı kitabı, Stern dergisinin en çok satanlar listesine girmiştir. İki milyonun üzerinde tirajı ile Pierre Franckh, ezoterik edebiyat alanında en başarılı Alman yazarlardandır. Kitapları 21 ülkede yayınlanmış olup, kendisini kitaplarına ve derslerine adamıştır.
Bir hayalde öngörülmedikçe hiçbir şey gerçekleşmez. SANBURG
İsteklerinizi Görselleştirin
Olumlamalar isteklerimizle sürekli rezonans halinde kalabilmemiz için çok güçlü bir yoldur. İstekte bulunmak benzer enerji alanlarını hayatımıza çeker. Aynı zamanda isteğimiz üzerinde çalışırken kendimizi de değiştiririz, istediğimizi elde edebilecek hale dönüşürüz.
Birçok ihtimal hedefimize ulaşmamızı sağlar. Örneğin, hayallerimizin yer aldığı bir resim kolajı oluşturabiliriz. Bu yöntem hedefimiz üzerinde rezonans halinde kalmamıza yardımcı olur.
-Gazete ve dergilerden, hedeflerinize uygun ve hayatınıza girmesini istediğiniz her fotoğrafı kesin. Kendinizi kısıtlamayın. Bu bir bilgisayar, çanta, ev, araba, yazlık, tatile çıkmak, tekne, eş-çocuk vb. her şey olabilir.
-Hayatta görmek istediğiniz her şey bu hayale uyar. Bunu kendiniz de çizebilir veya yazabilirsiniz. Önemli olan hayallerinizin sürekli yanınızda, gözünüzün önünde olması ve sizin bu konuda gayret içinde olmanızdır. İsteklerinizi her gördüğünüzde bilinçaltınız beklenen zevkin tadını çıkaracaktır. İsteklerinize gittikçe daha çok yaklaşacaksınız.
-Hazırladığınız kolajı evde her gün görebileceğiniz bir yere asın. İstediğiniz zaman üzerine ilaveler yapabilir, yazılar yazabilirsiniz. Kendinizi de bu çalışmanın ortasına resmedebilirsiniz. Balonlar çizebilirsiniz. Böylelikle zihniniz bu hayale odaklanacaktır. Buna aynı zamanda Mind Maping (Zihin Haritalaması) de diyoruz.
-Hedeflediğiniz enerjiye ne kadar bağlanırsanız o kadar güçlü bir enerji yayacaksınız. Bu sizin geleceğiniz.
Seslerin İyileştirici Gücünü Kullanmak
Müzik, tüm bilgelikten ve felsefeden daha üstün bir dışa vurumdur. BEETHOVEN
Rezonanslara dair bilgi dünya tarihinde çok eskiye dayanır. Mısırlılar, Platon ve Pisagor seslerin hareket kalıplarını biliyordu. Pisagor, seslerin ve müziğin ritmik dizilere tabi olduğunu ve bu titreşimlerin insan ve hayvanların sağlığının korunması üzerinde özel bir etkisi olduğunu öğretiyordu.
Doktor ve doğa bilimleri uzmanı olan Hans Jenny, her bir hücrenin kendine özgü frekansının ve titreşiminin olduğunu kanıtlamıştır.
Her hücrenin kendine özgü titreşimi, seslerin niteliğine göre değişime uğrar. Yani hücre farklı seslerle etkileşim ve rezonans halindedir. Harika bir müzik dinlediğimizde vücudumuzdaki her hücre olumlu etkilenir.
Dinlediğimiz müzik ne kadar uyumlu ve safsa, biz de güzellik ve iyilikle o kadar rezonans haline gireriz.
Hoşumuza giden bir müzik dinleyerek veya uygun enstrümantal tınıları dinleyerek kendimizi hızla bununla uyumlu hale getirebiliriz.
Hiçbir şey bizi iyileştirici bir rezonans alanına girmek kadar derinden etkileyemez.
Kendinize Saygı Duyun ve Kendinizi Kabul Edin
Her şey düşünme şekline bağlıdır. Her şey düşünceden oluşur, ondan hareketle yönünü belirler ve onun sayesinde meydana gelir.
Kötü konuşan ya da davranan, tıpkı tekerleğin hayvanların nallarını takip etmesi gibi acıyla karşılaşır. BUDA
İdeal bir rezonans alanı oluşturmanın en ideal yolu, olması gerektiği gibi şükretmektir. Ancak bu kolay olmayabilir. Çoğunlukla kendi performansımıza dair iyi fikirler beslemeyiz. Hatta kendimizi övmenin iyi bir şey olmadığını öğrenmişizdir. Kendi kendimizi eleştirme fikri o kadar baskındır ki, insanlar bizi övdüklerinde bile onlara inanmayız.
Böyle düşünmek ve hareket etmek sizce nasıl bir rezonans alanı oluşturur?
Bu şekilde hayatımıza gurur duyabileceğimiz şeyleri çekebilir miyiz?
Kesinlikle hayır. O halde kendimize dair bu negatif davranışı bırakmanın ve önümüzdeki engelleri kaldırmanın tam zamanı.
Bu muhteşem enerjiyi serbest bıraktığımızda, hiç olmadığımız kadar güçlü hissederiz. Bu enerji içimizden taştığı için özgürleşiriz.
İlgi ve takdirle dolu bir rezonans alanı yaratmak istiyorsanız, aşağıda yer alan alıştırmayı tek başınıza yapabilirsiniz:
-Bir kağıda kendinize dair başardığınız ve yapmaktan gurur ve mutluluk duyduğunuz her şeyi yazın. Unutmayın, başardığınız o kadar çok şey var ki. Sakın atlamayın.
-Bütün beğendiğiniz niteliklerinizin altını çizin.
-Daha sonra tekrar düşünün. Kendinize izin verin ve gurur duyabileceğiniz başka ne varsa listeye ilave edin.
-Derin bir nefes alın. Listeyi tekrar okuyun. Nasıl hissettiğinizi gözlemleyin.
-İçinizde yatan gücü hissedin. Kendi kendinizi takdir etmekten duyduğunuz mutluluğu hissedin. Sahip olduğunuz bu değerlerle yapabileceklerinizi hayal edin.
-Bu listeye arada bakın ve sürekli yeni şeyler eklemeye dair heves duyun ve ekleyin.
Hayatta başardığınız şeylerin sayısını görüp şaşırabilirsiniz. Bu bilgiler, şu andaki ve gelecekteki potansiyelinizi oluşturur.
Geçmiş başarılarınızla her zaman bağ kurun. Kendinize “Ben buyum. Ben bunu yapabilirim. Kapasitem bunu yapmama yeter” diye seslenin.
Eğer kendimize değer vermiyor ve saygı duymuyorsak hiç kimse de bize karşı saygılı ve düşünceli olmayacaktır.
Kaynak: Pierre Franckh/Rezonans Kanunu/Koridor Yayıncılık/İstanbul, 2021